Yazar Hakkında
DERNEKLER..
- Öncelikle Dernek nedir bunun tarifini yapmak gerekir..,
- Özetle; Dernek tüzel ya da gerçek anlamda tüzel kişiliğe sahip bir kuruluştur.
- Kar amacı gütmeyen, kanun ve yasalarca yasaklanmamış, ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere gerçek ve tüzel kişilerin oluşturduğu bir topluluktur.
- Amaç ve işlevi; eğitim, bilim, kültür ve sanat dallarında faaliyet gösteren, bilimsel çalışmalar yürütmek, serbest piyasa koşuları içinde kalmak ve her türlü haksız rekabeti önleyici tedbirleri almak, mentorluk mesleki kriterlerin oluşturulmasında etkin ve aktif rol alınan, mentorların yaşam boyu gelişimlerinin desteklenmesi amaç edinen bir kuruluştur.
- Ancak, Türk devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak,
- Cumhuriyeti, insan hak ve özgürlüklerini ortadan kaldırmak, kanunlara, genel ahlaka aykırı hareket etmek gibi davranışların gerçekleşmesi amacıyla dernek ve Federasyon kurmak yasaktır. Buna da dikkat edilmesi gereklidir. Geçmişi hatta bugünü şaibelilerin, böylesi bir teşebbüs ve kurulumlarda yer alması ve iyi niyetleri suiistimal etmesi de sakıncalıdır.
- İstanbul ve Iğdır’da sayısız kurulmuş dernekler mevcuttur. Sözüm ona bulundukları yerlerde kendi düşünce ve kafa yapıları istikametinde icrai faaliyetler yürütmektedirler. Elle tutulur, gözler görülür herhangi geçerli bir hizmetlerine şahit olunmamıştır.
- Edindiğimiz bilgilere göre İstanbul genelinde 5 bine yakın dernek faaliyet göstermektedir. Bu rakamlar dâhilinde 500’e yakın dernekle Sivas birinci sırayı almaktadır. 100’ün üzerinde Kars ve 60’ın üzerinde ise Iğdır sıralamada yerini almaktadır.
- Son zamanlarda bu derneklerde bir Federasyon’a gitme hevesi doğmuştur. Böylece bu heves ve heyecan Federasyon kuruluşunu gerçekleştirmiştir.
- İyi hoş da, yıl öncesi kurulan ve Federasyon’a giden Derneklerin, bugüne kadar yararlı bir hizmetleri görülmezken Federasyonlarının; ne gibi ve nasıl hizmetleri olabileceği de merak konusudur.
- Öte yandan, madalyonun diğer yüzünde; Iğdır ilimizde faaliyet gösteren dernekleri görmekteyiz.
- Tespitlerimize göre, bugüne kadar Iğdır’da 30’un üzerinde dernek kurulmuş, sözde faaliyette bulunmaktadır.
- Kurulan bu dernek ve Federasyonların bugüne kadar kimseye yararı olmadığı, sadece kendilerinin tanıtımını yapma ve çıkar sağlama dahası kamuda kendi varlığını gösterme çalışmalarından öteye geçmediği görülmektedir.
- Bunları yazarken alınganlık gösterip bana darılanlar olacaktır. Ben doğruları ifade edeyim de varsın darılanlar darılsın. Dernek binalarını ayda bir, ara sıra açıp üçbeş yönetim kurulu üyeleriyle sohbet etmekten öteye geçmeyen birlikteliklerini genele dönüştüremeyen derneklerin, kendilerini hizmete adadıklarını ifade etmeleri sanmadır ve boşuna bir uğraştan başka bir şey değildir.
- Maddiyat sağlama konusundaki ifademizin gerekçesi, bir organize sonucu sağlanan gelirlerin paylaşımında tatsızlıkların yaşandığını, dargınlıkların olduğunu biliyor olmamızdadır.
- İstanbul’da faaliyet gösteren bunca dernekler arasında başta Güngören/ Camlıkahve’de bulunan UMUT IŞIĞI olmak üzere bir iki dernek dışında hiçbirinin gayesi dahilinde hizmet verdiğini sanmıyorum. Umut Işığı Derneği kendilerine ulaştırılan maddi imkanları hak-hukuk adalet dahilinde ihtiyaç sahiplerine sunmaktadır. 40-50 ye yakın öğrenciye okuyabilmesi için maddi destek sağlayan, her mübarek günlerde fakir fukaraya koli koli yiyecek dağıttığı bilinmektedir. Ama bugüne kadar bu saydığımız birkaç dernek dışında olanların böylesi bir faaliyet içinde olmadıklarını görüyoruz.
- Son olarak; başarısız saydığımız derneklerin hiçbirisinin bugüne kadar kimseye 3 kuruşluk maddi bir yardımı ya da manevi bir hizmet ve desteği olmadığını söylersek mübalağa yapmamış oluruz.
BİLMUKABELE KIBRISCIK SAYIN KAYMAKAMI..
- Bir süre önce Sinop-Türkeli Kaymakamlığından Bolu-Kıbrıscık Kaymakamlığına atanan Mehmet Kaan Kini bana telefonla "IĞDIR Gazetemiz ile ilgili sizlere müteşekkirim. Sağolun var olun" diye bir haber gönderme nezaketini göstermiştir. Mehmet Kaan Kini eğitimini almış Iğdırlı genç ve başarılı bir hemşerimizdir.
- Bende zat'ı-allerine bilmukabele diyor, görevinde üstün başarılar ve kaydiyetler diliyorum.
- Yolun ve bahtın açık olsun değerli hemşerim...
ATİLA KAYA ile KISA BİR SOHBET…
- Atila Kaya’yı çoğumuz tanır ve biliriz.
- Bir zamanlar Ülkü Ocakları başkanlığı yapan ve daha sonra uzun süre de MHP den Milletvekili seçilip Genel Başkan yardımcılığında bulunan Atila Kaya, ülke yararına haklı gördüğü konularda çıkışlar yaptığı ve AKP iktidarını eleştirdiği için partisinden ihraç edilmiş bir hemşerimizdir.
- Hasbel kader İstanbul’da rahmetli Hürriyet Tek’in cenazesinde bir araya geldiğim Atila Kaya ile konuşma ve verimli bir sohbet etme fırsatını buldum
- Milletvekili ve MHP Genel başkan yardımcılığı yaparken seçimler arifesinde Iğdır siyasetiyle yakinen ilgilendiğini ve aday tespitlerinde rolü olduğunu düşünerek onun müdahalesinden çok rahatsızlık duyduğumuzu yazıp eleştirmiştim. Konuştuğumuzda, benim aleyhinde yaptığım eleştirilerimden rahatsızlık duymadığını ancak haksızlık yapıldığını ifade etti.
- Sohbetimde Kaya ile Milletvekili seçimini, partideki Genel başkan yardımcılığını, ihracına neden olan konularını dile getirdik, fikir alışverişinde bulunduk. Aldığım cevaptan kendisinin “partideki gidişatın iyi olmadığı ve AKP nin güdümüne girdiği” konularından rahatsızlık duyduğunu öğrendim.
- Sorularımı samimi ve içtenlikle cevaplayan Atila Kaya, özelikle partiden ihracından duyduğu rahatsızlığını ve partinin içine düştüğü çıkmazlığını ve bugünkü yönetimin basiretsizliğini dile getirdi.
- Her halükarda ben Ülkücü ve Milliyetçiyim. Partiden koparılsam bile Ülkücü ve Milliyetçi düşüncem değişmeyecektir. Bugünkü yönetimin hâkimiyeti ilelebet sürmeyecek ama MHP yaşamaya, var olmaya devam edecektir. Ki, bizler yine partimize ve davamıza bugüne kadar olduğu gibi o günde sarılacak ve sahip çıkacağız, dedi.
- Kaya’nın ifadelerinden anlaşıldığına göre, her ne kadar ihraç edilse dahi partisini gön lünden silmediğini ve kısa zamanlarda değişimlerin yapılacağına ümit var olduğunu ve diğer siyasi oluşumlarda yer almayacağını öğrenmiş bulundum.
14 KASIM IĞDIR’IN KURTULUŞ BAYRAMIDIR...
- Iğdır, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde ve en doğusunda yer alan bir ildir.
- Ağrı ile komşu olan Iğdır, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en uç bölümünde bulunur..
- Iğdır; Karakoyunluların da mensup olduğu boyun ilk başbuğu İğdir Bey'inin ismini alır. Anadolu ve Azerbaycan da “Iğdır” şeklinde telaffuz edilir ama asıl söylenişi ”İğdir”dir.
- İyilik, yiğitlik, ululuk, büyüklük, bahadırlık anlamında olan Iğdır kelimesi, Türk Oğuz Boyunun, 24 ana boyundan biridir. Aynı zamanda Oğuz Han'ın altı oğlundan en küçüğü olan Deniz Han'ın, dört oğlundan en büyüğüdür. Iğdır ve kabilesi, Azerbaycan ve Aras bölgesinde yerleşmiştir.
- 27 Mayıs 1992 tarihinde Kars ili'nden ayrılarak Türkiye'nin 76 ncı ili olmuştur. Nüfusu 201 bin 985 olan İlin merkez ilçesi dışında 3 tane ilçesi, bir beldesi, 5 belediyesi, 36 mahallesi ve 161 köyü vardır. TBMM'ye her seçimde 2 Milletvekili göndermektedir.
- Aras Nehri boyunca yer alan tektonik kökenli bir çöküntü ovasıdır. Kuzeyden güneye Tuzluca bozkırlarından başlayıp Aras Nehri taşkınlarını kapsayacak şekilde batıya ilerleyerek Iğdır Ovası'nın bir kısmını ve Dil Ovası'nı içine almaktadır
- Bölgenin, yaklaşık % 74'ü dağlık, % 26'sı da ovalık araziden oluşmakta olup, il genelindeki en önemli yükseltileri Büyük ve Küçük Ağrı, Zor, Durak ve Pamuk Dağları'dır. İlin güney kesimini, kuzey yamaçları zengin bir çayır örtüsüyle kaplı olan Aras dağlarının kolları engebelendirir.
- Iğdır'ın iklimi Doğu Anadolu Bölgesi tipi Karasal İklimi'dir. Iğdır ilinin ovalık kesimleri, Doğu Anadolu Bölgesi'nin öteki kesimlerinde görülen şiddetli kara ikliminden fazlaca etkilenmez. Bunun en önemli nedeni çevresinde bulunan Ağrı Dağı gibi yüksek alanlara göre alçakta olmasıdır.
- 3.664 km² ölçüme sahip olan Iğdır ilinde toprakların % 26'sı kadarı (922 km²) ova arazisinden oluştuğu görülmektedir. Bu ovalık alanın yaklaşık olarak 73.768 ha'lık ekilen ve dikilen tarım alanlarından oluşmuştur. Mikroklima iklimi ve toprak yapısı sayesinde birçok tarım ürününün yetiştirilmesine olanak sağlanmaktadır. Azerbaycan (Nahcıvan), İran ve Ermenistan sınır komşularıdır. Halkın geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.
- Kayısı, domates, elma, şeftali, karpuz, kavun, patlıcan, fasulye, biber, salatalık, ceviz, kiraz, dut, erik, mısır ve pamuk yetişen Iğdır, ülke ekonomisine önemli katkı sağlıyor. 2019 yılı istatistiklerine göre 59 bin 171 dekar alanda meyve, 34 bin 675 dekar alanda sebze üretimi yapılan kentte tonlarca ürün elde edilmektedir.
- Iğdır'da bölgenin yerlisi olan Azerbaycanlı Türk halkı, İran, Azerbaycan ve Erivan (İrevan) bölgesinden gelen Türk nüfustan oluşmuştur… Azerbaycan Türkleri İslam dininden olup, Ehlibeyt inancına sahip, Caferi Mezhebine bağlıdır… Kürt vatandaşlar ise genellikle Ehli Sünnet olup Şafii mezhebi mensubudurlar.
- Azerbaycan Türkleri genellikle Ehlibeyt (Şia/Caferi) inancına sahip iken Kars, Ardahan, Ağrı Azerilerinin bir kısmı Sünni'dir. Adet ananelerini hala yaşatıyorlar. Son yıllarda Azerbaycan Türklerinin batıya göçü ve Kars, Ardahan, Iğdır'ın, diğer Kürt şehirlerinden göç edip gelenler yüzünden Demografik yapısının değişmesine sebep olmuştur.
- Bugün Iğdır'ın nüfusu 201.985 bin civarındadır. Bunun 100 bin kadarı Kürt, 92 bin civarı ise Türktür. Türk nüfusu da Azerbaycan Türkleri, Terekeme ve Ahıska Türklerinden meydana gelmektedir. 2014 yılına kadar aldığı göç 9.407 verdiği göç ise 9.453 tür. Bir önceki yıla göre 1.872 artış bulunmaktadır.
- Iğdır‘ın denizden yüksekliği 850 mt.
- Adetli, Bakık gölü, Karasu çayı ve Korhan yaylası ile Karakale harabesi, Ahura harabesi, Harmandöven Kervansarayı, Şehit Türkler anıt müzesi, Gödekli kümbeti, Tuzluca Tuz mağaraları(gökkuşağı) ve meteor çukuru gezilip görülebilecek yerlerdir.
- Ülkemizin en doğusun yer alan Iğdır, 1992 yılında Kars’tan ayrılarak il statüsüne kavuştur. Ermenistan, İran ve Azerbaycan ile sınır komşusu olması nedeniyle hem kültürel anlamda çeşitliliğe sahiptir, hem de ülkemizin üç ülkeyle sınırı olan tek şehridir. Sönmüş eski bir volkanik dağ olan Ağrı dağı, ilin İran ile sınırını belirler. Avrupa’nın da en yüksek doruğu olması nedeniyle ulusal ve uluslararası dağcıların ilgi odağı olan Büyük Ağrı Dağı, 5.165 m yüksekliğe sahiptir.
- Iğdır’ın geçmişini-tarihini incelersek:
- Cumhuriyetin ilanından hemen sonra yürürlüğe giren 1924 Anayasasının 89. maddesinde yer alan "Türkiye, coğrafi durumu ve ekonomik ilişkileri bakımından illere, iller ilçelere, ilçeler bucaklara ve bucaklar da köylere ayrılır." hükmü gereğince ülkemizin idarî yapısında yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu düzenlemeye göre ülkemiz, yönetim organizasyonu bakımından il (vilayet), ilçe (kaza), bucak (nahiye), ve köy yönetim birimlerine ayrılmıştır. Ancak, 1978'de yapılan bir düzenlemeyle Bucaklar kaldırılarak "Muhtarlık" birimi şekline getirilmişlerdir.
- Cumhuriyetin ilk yıllarında 1924 Anayasası ile yapılan bu düzenlemelere göre, Iğdır da bir nahiye durumuna getirilerek "Doğu Beyazıt Valiliği"ne bağlanmıştı. 1934 yılına kadar Beyazıt (Doğubayazıt) Valiliği'ne bağlı bir nahiye olarak kalan Iğdır, bu tarihten sonra yapılan yeni düzenlemelerle, D.Beyazıt'ın Kars'a bağlanması üzerine, Iğdır'da Kars iline bağlı bir "ilçe" yönetim birimi durumunda konumlandırılmıştır.
- İlk Belediye teşkilâtının 1923 yılında kurulduğu Iğdır, 1934 yılında ilçe merkezi 3 Haziran 1992 tarih ve 21247 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 3806 sayılı kanunla da "İl" yönetim birimi durumuna getirilmiştir.
- Aynı kanunla "Karakoyunlu" beldesi de "İlçe" statüsüne kavuşturularak Aralık ve Tuzluca ilçeleriyle birlikte Iğdır iline bağlanmıştır. Iğdır ili, merkezi bir konumda bulunduğu yaklaşık 3.664 km2'lik bir yönetim bölgesi içinde yer almaktadır.
- Dünya’daki üç ülkeye sınırı olan tek şehir Iğdır, yüzlerce yıl pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi dokusuyla sevilen kentlerimizden birisi olmuştur.
- Iğdır’daki yerleşimin ilk olarak MÖ 4000’li yıllarda başladığı tahmin edilmektedir. Şehrin adı ise, 24 boydan biri olan Oğuz Boyunun kurucu Oğuz Han’ın torunlarından birinin ismidir ve “iyilik, yiğitlik, büyüklük gibi” anlamlara gelmektedir.
- Osmanlı ile Ruslar arasında çıkan 93 Harbi sonrası şehir 42 yıl boyunca Rusların yönetimine geçmiş, Bolşevik İhtilali’nin ardından bölgedeki boşluğu değerlendiren Ermeniler bölgeye yerleşirken 1920 senesinde Iğdır artık yeniden Türk şehri olmuştur.
- 14 KASIM İlimizin düşman işgalinden kurtuluş bayramıdır. 101 yıl önce kazanılan bu zaferin yıl dönümünü kutlamış olacağız.
- Bağımsızlığımıza kavuşmamızda emeği geçen ve başarıda büyük payları olan başta Gazi M. Kemal Paşa ve O’nun silah arkadaşlarıyla birlikte yerel milis kuvvetlerimizin şehitlerini minnet, şükran ve saygıyla anıyorum.
Pir Sultan Abdal Kimdir?
- Bilindiği üzere ilimizin bir mahallesinin adı Pir Sultan Abdal’dır.
- Pir Sultan Abdal adı; belediye meclisinin bir toplantısında o tarihteki belediye meclisi üyesi Atalay Sever ve arkadaşlarının verdiği bir meclis önergesiyle eski adı Ordu olan ismiyle değiştirilmişti. Ancak verilen bu önergede 12 Eylül mahallesinin de ismi Seyyid’Rıza olarak değiştirilmesi talebi ise mecliste ittifakla kabul görürken Dersim olayları yüzünden maalesef valilikçe reddedilmişti.
- Bektaşi ocağının Piri olan Sultan Abdal’ın asıl adı Haydar'dır.
- Sivaslı’dır. Sivas Yıldızeli ilçesi, Çırçır Nahiyesi Banaz Köyünde doğmuştur.
- Yaşamının büyük bölümü Sivas'ın Yıldızeli ilçesinin Çırçır bucağına bağlı Banaz köyünde geçirmiştir.
- İdam edilen Pir Sultan Abdal'ın ölümünün, 1547-1551 ya da 1587-1590 yılları arasındaki bir tarih olduğu sanılıyor.
- Bir Bektaşi ocağının Piri olan Sultan Abdal; sosyal ve inanç isyanının başını çekmiştir. Bu olay, Kanuni Sultan Süleyman ve Şah Tahmasap zamanında olmuştur. Şah Tahmasap, Şah İsmail'in oğluydu ve adı Pir Sultan'ın şiirlerinde geçmektedir.
- Pir Sultan Abdal, Alevi gelenekleri ve tarikat içinde yetişmiştir. Hayati; Şah İsmail, Kul Hüseyin ve Kul Himmet'ten etkilenmiştir. Şiirlerinde duru ve yalın bir dil kullanırdı. Ana konuları, aşk, tasavvuf ve kavgadır. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebilmiştir. Medrese öğrenimi görmediği için, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı'ndan hiç etkilememiştir.
- Pir Sultan Abdal, Aleviler arasında Yedi Ulular olarak bilinen Yedi Ulu Ozan'dan birisidir. Genellikle Osmanlı bürokrasisine karşı tutumuyla bilinirdi. Deyişlerinde eski Türk kültürünü ve Alevi inancını yansıtırdı. Ölümünün ve deyişlerinin etkisiyle kolektif bir bilinç oluşmuş, onun adına birçok şiir, söz, anı oluşturulmuştur. Anadolu halk kültürünün yaşayan bir ögesi olarak görülmüştür.
- Efsaneye göre, Pir Sultan, Hızır'a: "Gidip okuyacaksın. Paşa, hatta vezir olacaksın. Fakat beni asmağa geleceksin!" diye söylemiştir. Pir Sultan Osmanlının zulmüne karşı ayaklandığında, Paşa olan Hızır, isyanı bastırmak görevine tayin olmuş. Pir Sultan Hızır tarafından tutuklanıp Sivas Toprak Kalesine konmuş ve idama mahkûm edilmiştir.
- Tekrar efsaneye göre, Hızır Paşa, Pir Sultan'ın hayatını kurtarmak için O'ndan "Şah" kelimesini kullanmadan üç nefes istemiştir. Pir Sultan sazını alıp Şah'ı öven üç nefes söylemiş fakat bu övgü İran Şahını değil, Şah-ı Merdan’ı, yani Ali'yi anlatmıştır.
- Pir Sultan asıldı ama Hızır Paşanın adı lanetle anılmaya devam ediyor..
TARIM-ORMAN İL MÜDÜRÜ BY..
- Sen çok şanslısın. Kendi il’inde kendi hemşerilerin arasında rahatsın, rahat bir hayat sürdürüyor ve rahat bir görev yapıyorsun. Hizmetinde kusuru görmemen, asli görevini yardımcılarına havale etmen ve konunla ilgili bazı çalışmalara kerhen de olsa katılman senin başarılı değil başarısız olduğun anlamına gelir. Zira senin başarılı olduğunu söyleyen tek bir kişiye rastlamadığımızı söylersek yanılmamış oluruz.
- Sayın müdür beyefendi Allah aşkına siz ne iş yaparsınız? İş olsun, gösteriş olsun diye üreticiyle hasbihal etmeni ve tarlası başında onların çalışmasına krantuvalet katılmanı görev mi sayıyorsun? Ben şimdiye kadar bir Ziraatçıyı daha doğrusu sizin gibi Tarım Müdürü olup da kranttuvaletle tarım işçileriyle muhatap olanı görmedim, Sizin, köylü ve çiftçilerle tarlası başında normal bir kıyafetle muhatap olmanız gerekirken eliniz arkanızda yada cebinizde, bilgi ve öğreti yerine halhatır sormayla geçiren birini gördüm dersem yalan söylemiş olurum.
- Sayın müdür by; sizin görevleriniz arasında olan en az 50-60 maddelik bir Bakanlık bildiriminin olduğunu gördüm ve okudum. Galiba siz okumamışsınız, okumuş olsaydınız nelerin yazıldığını görür ve hizmetinizi bu istikamette yapar ve başarılı şekilde yerine getirmiş olurdunuz... İnanıyorum ki siz (a) dan başlayıp (yy)de biten bu talimatın çoğunu pek okumadınız veya okumaya gerek görmediniz. Hatırlatmak isterim ki; bu maddelerin (d) fıkrasında; “İlde çiftçilerin karşılaştığı problemleri araştırmak, enstitülerine iletmek, çözümlerin çiftçilere aktarmayı sağlamaktır diyor. Peki, acaba siz bunların hangi bir maddesini yerine getirebildiniz? Bize göre çoğunu bile hatırlamaz durumdasınız. Tavsiyemiz, lütfen bu maddelerin hepsini okuyun ki, okuduğunuzdan irşatlanır, görevinizi bi’hakkın yerine getirme mutluluğuna erişmiş olursunuz.
- Sizin ve Kurumunuzla ilgili geçmişe ait bazı nahoş olayları da hatırlatmadan geçmek istemiyor ve soruyorum: Geçmişte; kurumdaki suiistimal olayında sizin yeriniz neresi ve görevden el çektirilme sebebi ne idi?. Başka yere tayininiz yapıldığı halde bir haftalık gibi kısa süre geçmeden tayininizin durdurulmasını sağlayan kimdi ve nedeni; dostluk, akrabalık, arkadaşlık yada herhangi bir ortaklık mıydı !?.
- Geçerli bir cevap alacağım umuduyla.
Trend Haberler
Puan Durumu
Takım | OM | G | M | P | |
---|---|---|---|---|---|
1 | ![]() |
2 | 2 | 0 | 6 |
2 | ![]() |
2 | 2 | 0 | 6 |
3 | ![]() |
2 | 1 | 0 | 4 |
4 | ![]() |
2 | 1 | 0 | 4 |
5 | ![]() |
2 | 1 | 0 | 4 |
6 | ![]() |
2 | 1 | 0 | 4 |
7 | ![]() |
2 | 1 | 0 | 4 |
8 | ![]() |
2 | 1 | 1 | 3 |
9 | ![]() |
2 | 1 | 1 | 3 |
10 | ![]() |
2 | 1 | 1 | 3 |
11 | ![]() |
2 | 1 | 1 | 3 |
12 | ![]() |
2 | 0 | 0 | 2 |
13 | ![]() |
2 | 0 | 1 | 1 |
14 | ![]() |
2 | 0 | 1 | 1 |
15 | ![]() |
2 | 0 | 1 | 1 |
16 | ![]() |
1 | 0 | 1 | 0 |
17 | ![]() |
1 | 0 | 1 | 0 |
18 | ![]() |
2 | 0 | 2 | 0 |
19 | ![]() |
2 | 0 | 2 | 0 |
20 |
Reklam
Yazarlarımız
-
- Fahrettin Masum Budak
- 21 Kasım 2021, 08:37
-
- Av. Nahide OVA
- 02 Kasım 2021, 22:49
-
- Fatma Bacara
- 01 Kasım 2021, 16:27
-
- Müslim Oğuz
- 01 Kasım 2021, 14:14
-
- Av.Cafer ZOR
- 01 Kasım 2021, 14:05
-
- Bayram GÜNEŞ
- 01 Kasım 2021, 13:56
-
- Fahrettin Alay
- 25 Ekim 2021, 13:57
-
- Fahrettin Akbaş
- 22 Ekim 2021, 18:29
-
- Orhan Aras
- 22 Ekim 2021, 14:14
-
- Musa Dedei
- 22 Ekim 2021, 13:07
-
- Atalay Sever
- 21 Ekim 2021, 20:09
Editörün Seçimi
Iğdir Nöbetçi Eczaneler
Anket
Anket Sonucu
Soru:
(0) Oy - AKP
NAN%
(0) Oy - CHP
NAN%
(0) Oy - IYI
NAN%
(0) Oy - MHP
NAN%
(0) Oy - HDP
NAN%
Toplam 0 Oy Kullanıldı
Sosyal Medyada Biz
E-Bülten Aboneliği
E-Bülten Aboneliği Yaptığınız Zaman Son Gelişmelerden Anında Haberdar Olursunuz.!
Yazara Ait Yazılar